Ev sahibi olmak, beraberinde hem sorumlulukları hem de bazen beklenmedik zorlukları getirir. Kiracınızla aranızdaki ilişki ne kadar iyi başlarsa başlasın, zamanla ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklar veya yasal gereklilikler nedeniyle tahliye süreciyle yüzleşmek zorunda kalabilirsiniz. Peki, bu hassas ve çoğu zaman stresli süreci yasalara uygun, hakkaniyetli ve en önemlisi doğru adımlarla nasıl yönetirsiniz? Türkiye’deki mevcut yasal çerçeve, hem ev sahiplerinin hem de kiracıların haklarını korumayı amaçlar ve bu sürecin belirli kurallar dahilinde ilerlemesini şart koşar. Bilinçsizce atılan her adım, hem zaman hem de maddi kayıplara yol açabilir. İşte bu yüzden, kiracı tahliyesi konusunda derinlemesine bilgi sahibi olmak, olası mağduriyetlerin önüne geçmenin anahtarıdır. Gelin, bu karmaşık labirenti birlikte aydınlatalım ve yasal tahliye sürecinin her bir adımını en ince ayrıntısına kadar inceleyelim.
Kiracı Tahliyesinin Yasal Dayanakları: Hangi Durumlarda Tahliye Mümkün?
Türk Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuat, ev sahiplerinin kiracıları tahliye etmesi için belirli ve sınırlı koşullar öngörmüştür. Bu koşulların dışında bir tahliye talebi yasal geçerlilik taşımaz. İşte en yaygın tahliye nedenleri:
1. İhtiyaç Nedeniyle Tahliye
- Dayanak: Ev sahibinin kendisi, eşi, altsoyu (çocukları, torunları), üstsoyu (anne, baba, dede, nine) veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri ihtiyacının bulunması durumunda tahliye istenebilir.
- Şartlar: İhtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olması esastır. Örneğin, ev sahibinin çocuğunun evlenerek ayrı bir konuta geçme ihtiyacı veya ev sahibinin sağlık sorunları nedeniyle daha küçük bir daireye geçme gerekliliği gibi durumlar geçerli sayılabilir. Mahkeme, ihtiyacın samimiyetini titizlikle inceler.
- Süre ve Yasak: İhtiyaç nedeniyle tahliye edilen taşınmaz, haklı bir sebep olmaksızın üç yıl süreyle eski kiracıdan başkasına kiralanamaz. Bu yasağa aykırı hareket eden ev sahibi, eski kiracıya tazminat ödemek zorunda kalabilir.
- Ne Zaman Dava Açılır: Belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde ise fesih dönemine uygun olarak bir ay içinde dava açılmalıdır.
2. Yeniden İnşa ve İmar Amaçlı Tahliye
- Dayanak: Kiralanan taşınmazın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarım, genişletme veya değiştirme gibi işlemlerin yapılması ve bu işlemler sırasında taşınmazın kullanılmasının imkânsız olması durumunda tahliye istenebilir.
- Şartlar: Yapılacak tadilatın basit bir onarımın ötesinde, taşınmazın kullanımını engelleyecek nitelikte olması ve projelendirilmiş olması gerekir.
- Süre ve Yasak: Yeniden inşa veya imar sonrası taşınmazın yeni haliyle kiraya verilmesi durumunda, eski kiracıya öncelik tanınması zorunludur. Eski kiracıya bildirim yapıldıktan sonra bir ay içinde kiracı bu hakkını kullanmazsa, taşınmaz başkasına kiralanabilir. Bu durumda da üç yıllık kira yasağı söz konusu olabilir.
3. Kira Bedelini Ödememe (İcra Takibi ve İki Haklı İhtar)
Bu, en sık karşılaşılan tahliye nedenidir ve iki farklı yolla ilerleyebilir:
- İcra Takibi Yoluyla Tahliye: Kiranın ödenmemesi durumunda ev sahibi, ödenmeyen kira bedelleri için icra takibi başlatabilir. Kiracıya gönderilen ödeme emrinde, borcu ve varsa faizini belirli bir süre (genellikle 30 gün) içinde ödemesi veya itiraz etmesi bildirilir. Kiracı bu süre içinde ödeme yapmaz ve itiraz da etmezse, ev sahibi icra hukuk mahkemesinden tahliye talep edebilir. Kiracı itiraz ederse, ev sahibi itirazın kaldırılması ve tahliye davası açmak zorunda kalır.
- İki Haklı İhtar Nedeniyle Tahliye: Bir kira dönemi içinde iki farklı kira bedelinin zamanında ödenmemesi ve bu durumlar için ayrı ayrı noter aracılığıyla kiracıya haklı ihtarlar çekilmesi durumunda ev sahibi tahliye davası açabilir. İkinci ihtarın tebliğ edildiği kira döneminin bitiminden itibaren bir ay içinde dava açılmalıdır.
4. Tahliye Taahhütnamesi
- Dayanak: Kiracının, belirli bir tarihte kiralananı boşaltacağına dair yazılı ve imzalı taahhüt vermesidir.
- Geçerlilik Şartları: Tahliye taahhütnamesinin geçerli olabilmesi için çok kritik şartlar vardır:
- Yazılı olması ve kiracı tarafından imzalanması.
- Tahliye tarihinin belirli olması.
- En önemlisi, kira sözleşmesinin yapılmasından sonraki bir tarihte verilmiş olması. Kira sözleşmesi ile aynı anda veya öncesinde alınan taahhütnameler Yargıtay kararları gereği geçersiz kabul edilir. Bu, kiracının serbest iradesiyle değil, sözleşme yapma baskısıyla verildiği varsayımından kaynaklanır.
5. Kiracının veya Eşinin Aynı İlçe/Belde Sınırları İçinde Konutu Bulunması
- Dayanak: Kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin, aynı ilçe veya belde sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutu varsa, ev sahibi kira sözleşmesinin bitiminden itibaren bir ay içinde dava açarak tahliye talep edebilir.
- İspat Yükü: Bu durumun ev sahibi tarafından ispatlanması gerekir. Tapu kayıtları, nüfus kayıtları gibi delillerle desteklenmelidir.
6. Kiracının Komşulara Rahatsızlık Vermesi veya Taşınmaza Zarar Vermesi
- Dayanak: Kiracının kiralananı özenle kullanma ve komşulara saygı gösterme borcuna aykırı davranması durumunda, ev sahibi ihtar çekerek bu durumun son bulmasını isteyebilir. İhtara rağmen aykırılık devam ederse tahliye davası açılabilir.
- Örnekler: Sürekli gürültü yapma, binanın ortak alanlarına zarar verme, taşınmaza kasıtlı zarar verme gibi durumlar.
7. On Yıllık Uzama Süresi Sonunda Tahliye
- Dayanak: Belirli süreli kira sözleşmelerinde, sözleşme süresi bitiminden sonra birer yıllık sürelerle uzar. Bu uzama süresi toplamda on yılı bulduğunda, ev sahibi on yıllık uzama süresinin bitimini takip eden her uzama yılının sonunda, herhangi bir sebep göstermeksizin tahliye davası açabilir.
- Önem: Bu madde, ev sahibine belirli bir süre sonunda sebep göstermeksizin tahliye hakkı tanıyan tek yoldur ve uzun bir süreci kapsar.
8. Yeni Malikin İhtiyacı Nedeniyle Tahliye
- Dayanak: Kiralananı sonradan edinen kişi (yeni malik), kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye davası açabilir.
- Süreler: Yeni malikin, taşınmazı edindiği tarihten itibaren bir ay içinde kiracıya ihtar çekmesi ve edinme tarihinden itibaren altı ay içinde tahliye davası açması gerekir. Bu süreler hak düşürücü niteliktedir.
Tahliye Sürecinin Adımları: Hukuki Yol Haritası
Yukarıda belirtilen tahliye sebeplerinden birinin varlığı durumunda izlenecek hukuki adımlar genellikle aşağıdaki gibidir:
1. İhtarname Çekme
- Önem: Birçok tahliye sebebi için (özellikle kira ödenmemesi, ihtiyaç, yeni malik) tahliye davası açmadan önce kiracıya noter aracılığıyla yazılı ihtarname gönderilmesi zorunludur.
- İçerik: İhtarnamede tahliye sebebi açıkça belirtilmeli, varsa kira borcu miktarı, ödeme süresi veya tahliye talebi net bir şekilde ifade edilmelidir.
- İspat: Noter aracılığıyla gönderilen ihtarname, tebligatın yapıldığına dair kesin delil teşkil eder.
2. Dava Açma Süreci (Sulh Hukuk Mahkemesi)
- Görevli Mahkeme: Kiracı tahliyesi davalarında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir.
- Yetkili Mahkeme: Taşınmazın bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir.
- Dava Dilekçesi: Ev sahibi veya vekili tarafından, tahliye sebebi, deliller ve taleplerin açıkça belirtildiği bir dava dilekçesi hazırlanarak mahkemeye sunulur. Kira sözleşmesi, ihtarnameler, tapu kaydı gibi belgeler dilekçeye eklenir.
- Harç ve Giderler: Dava açılırken belirli bir harç ve tebligat giderleri ödenir. Dava sonunda haklı çıkan tarafın bu giderleri karşı taraftan talep etme hakkı doğabilir.
3. Arabuluculuk Süreci (Zorunlu ve İhtiyari)
- Zorunlu Arabuluculuk: 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda (tahliye davaları dahil) dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu hale gelmiştir.
- İşleyiş: Taraflar, adliyelerdeki arabuluculuk bürolarına başvurarak bir arabulucu atanmasını talep eder. Arabulucu eşliğinde taraflar, uzlaşma sağlamaya çalışır. Uzlaşma sağlanamazsa, arabuluculuk son tutanağı ile dava açılabilir.
- Faydaları: Arabuluculuk, yargı sürecine göre daha hızlı, daha az maliyetli ve taraflar arasında dostane çözümler üretmeye olanak tanıyan bir yoldur.
4. Yargılama ve Karar Aşaması
- Delillerin Sunulması: Mahkeme, tarafların sunduğu delilleri (yazılı belgeler, tanık beyanları, keşif, bilirkişi incelemesi vb.) değerlendirir.
- Duruşmalar: Dava süresince taraflar veya vekilleri duruşmalara katılarak iddia ve savunmalarını sunar.
- Karar: Mahkeme, tüm delilleri değerlendirdikten sonra tahliye talebi hakkında bir karar verir. Karar, kiracının tahliyesine veya davanın reddine yönelik olabilir.
5. Tahliye İşlemleri (İcra Yoluyla)
- Kararın Kesinleşmesi: Tahliye kararının kesinleşmesi veya icra edilebilir hale gelmesi (istinaf/temyiz süreci sonrası) beklenir.
- İcra Takibi: Ev sahibi, kesinleşen tahliye kararını icra dairesine sunarak kiracının tahliyesini talep eder.
- Tahliye Emri: İcra dairesi, kiracıya bir tahliye emri göndererek belirli bir süre (genellikle 7 veya 15 gün) içinde taşınmazı boşaltmasını bildirir.
- Zorla Tahliye: Kiracı bu süre içinde taşınmazı boşaltmazsa, icra memuru, çilingir ve gerektiğinde kolluk kuvvetleri eşliğinde taşınmaz zorla tahliye edilir. Kiracının eşyaları yediemine teslim edilir veya depolanır.
Bilinmesi Gereken Önemli Noktalar ve Sık Yapılan Hatalar
- Süreler ve Hak Düşürücü Süreler: Her tahliye sebebinin kendine özgü yasal süreleri vardır. Bu sürelerin kaçırılması, tahliye hakkının kaybına yol açabilir. Örneğin, yeni malikin 1 ay içinde ihtar çekme ve 6 ay içinde dava açma süresi hak düşürücüdür.
- İspat Yükü: Tahliye talebinde bulunan ev sahibi, tahliye sebebinin varlığını ve yasal şartların oluştuğunu ispat etmekle yükümlüdür. Bu nedenle delillerin eksiksiz toplanması büyük önem taşır.
- İyi Niyet İlkesi: Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan iyi niyet ilkesi, kira ilişkilerinde de geçerlidir. Hakların kötüye kullanılması hukuk düzeni tarafından korunmaz.
- Kiracının Hakları: Tahliye davası devam ederken kiracının kira ödeme yükümlülüğü devam eder. Kiracının savunma hakkı, delil sunma ve itiraz etme yolları mevcuttur.
- Usulsüz Tahliye Girişimleri: Elektrik, su kesme, kapı kilitleme, kiracının eşyalarını dışarı atma gibi yasa dışı tahliye yöntemleri kesinlikle başvurulmaması gereken eylemlerdir. Bu tür girişimler, ev sahibi hakkında cezai ve hukuki sorumluluk doğurabilir (konut dokunulmazlığını ihlal, hırsızlık, mala zarar verme vb.). Tüm süreç yasal yollarla yürütülmelidir.
- Kira Artış Oranları: Tahliye süreci devam ederken kira artış oranları ve tavan uygulamaları da göz önünde bulundurulmalıdır.
Görüldüğü üzere, kiracı tahliye süreci, Türk hukuk sisteminde titizlikle ele alınması gereken, çok sayıda detayı ve süreci barındıran karmaşık bir alandır. Her bir adımın yasalara uygun atılması, ev sahipleri için hem hak kaybını önlemek hem de gereksiz zaman ve maliyet israfından kaçınmak adına hayati önem taşır. Unutulmamalıdır ki, yasal süreçler sadece hakları korumakla kalmaz, aynı zamanda hukuki güvenliği de sağlar. Bu rehber niteliğindeki bilgiler ışığında, ev sahipleri ve kiracılar arasındaki ilişkilerde yaşanabilecek olası anlaşmazlıkların çözümünde bilinçli adımlar atılması temennisiyle, her iki tarafın da haklarını en iyi şekilde koruması ve yasalara uygun hareket etmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizmek isteriz. Unutmayın, doğru bilgi ve profesyonel destek, bu sürecin en sağlıklı şekilde yönetilmesini sağlayacaktır.
